politika

Siyasi sistemin yapısı

Siyasi sistemin yapısı
Siyasi sistemin yapısı
Anonim

Politik sistem, onu oluşturan unsurların sürekli olarak birbirleriyle etkileşime girmesi nedeniyle bir bütün olarak çalışır. Ama aynı zamanda, bu onların toplamı değil. Siyasi sistemin kavramı ve yapısı, her bir öğenin anlamı kavramından ayrılamaz. Bu nedenle, teorik olarak, çeşitli nedenlerle bileşen parçalarına ayrılmıştır.

Politik bir sistemin yapısı, rolünün anlaşılmasına dayanabilir. Daha sonra, belirli rolleri oynayan ve belirli örüntülere dayanan denekler arasında etkileşimin meydana geldiği tip açısından değerlendirilir.

Ayrıca, siyasi sistemin yapısı kurumsal bir yaklaşıma dayandırılabilir. Bunun nedeni, her bir kuruma belirli ihtiyaçların karşılanması ve işlevlerin yerine getirilmesidir.

Ayrıca, siyasi sistemin yapısı tabakalaşma ilkesi ile sınırlandırılabilir. Bu durumda, bazı grupların hükümete katılma sırasına dayanmaktadır. Kural olarak, kararlar bürokrasileri tarafından yürütülen seçkinler tarafından alınır ve vatandaşlar zaten kendi çıkarlarını temsil eden kendi güç kurumlarını oluşturuyorlar.

Siyasi sistemin yapısının çeşitli temellere dayandığı gerçeği, unsurlarının hiyerarşik doğasını göstermektedir. Yani, bileşenleri de bir bütün olarak aynı prensibe göre düzenlenmiştir. Bundan da anlaşılır ki, siyasi sistem her zaman birkaç alt sistemden oluşur. Birbirleriyle etkileşerek, bütünlük oluştururlar.

1. Kurumsal alt sistem. Çeşitli grupların ve bireylerin çıkarlarını ifade eden politik, devlet ve diğer kurumların bir kompleksine benziyor. Toplumun en küresel ihtiyaçları devletin yardımıyla gerçekleşir. Bu yapısal elemandaki fonksiyonların ve rollerin uzmanlaşma ve farklılaşma derecesi olgunluğunu belirler.

2. Düzenleyici alt sistem. Yetkililerin rollerini yerine getirdikleri tüm normların bir kompleksidir. Bunlar, gelecek nesillere (gelenekler, gelenekler, semboller) sözlü olarak aktarılabilen, ancak düzeltilebilen (yasal eylemler, anayasalar) bir tür kurallardır.

3. İletişimsel alt sistem. Yukarıdaki sabit ve düzeltilmemiş kuralları izleyen siyasi aktörlerin etkileşimi gibi görünüyor. İlişkiler, çatışma veya anlaşma temelinde kurulabilir. Ayrıca farklı bir odak ve yoğunluğa sahip olabilirler. İletişim sistemi ne kadar iyi organize edilirse, vatandaşlara o kadar açık olur. Sonra halkla diyaloga girer, onunla bilgi alışverişinde bulunur ve halkın taleplerine yanıt verir.

4. Kültürel alt sistem. Ana mezhebin öncelik değerleri, toplumda var olan alt kültürler, davranış kalıpları, zihniyet ve inançlardan oluşur. Bu alt sistem, vatandaşlar ve politikacılar arasında ilişkiler kurar, eylemlerine evrensel olarak geçerli bir anlam verir, uyum, karşılıklı anlayışa yol açar ve toplumu bir bütün olarak dengeler. Büyük önem taşıyan kültürel homojenlik düzeyidir. Siyasi kurumlar ne kadar yüksekse, o kadar verimli olurlar. Kültürel alt sistemin ana unsuru, belirli bir toplumda egemen olan dindir. Bireylerin davranışlarını, aralarındaki etkileşim biçimlerini belirler.

5. İşlevsel alt sistem. Siyasette iktidar kullanmak için kullanılan teknolojilerin bir kompleksidir.

Siyasi sistemin yapısı ve işlevleri, yalnızca bileşenlerinden değil, birbirinden ayrılamaz. Gerçek şu ki, her bir elementin işlevi belirli bir ihtiyacı uygulamaktadır. Ve hep birlikte, siyasi sistemin bir bütün olarak tam işleyişini sağlarlar.