felsefe

Pasifizm bir ütopya mı yoksa gerçek bir fırsat mı?

İçindekiler:

Pasifizm bir ütopya mı yoksa gerçek bir fırsat mı?
Pasifizm bir ütopya mı yoksa gerçek bir fırsat mı?
Anonim

Pasifizm dünyanın en sadık varoluş biçimi olan mutluluğun apotheosisi olduğu inancıdır. Bu kültürel ve felsefi eğilim, her şeyin müzakereler, uzlaşmalar ve tavizlerle elde edilebileceğini düşündürmektedir. Günümüzde, bu eğilimin iki ana önyargısı vardır, ancak maalesef hiçbiri etkili değildir.

Image

Pasifizm nedir

Siyasi olarak adlandırılabilecek ilk durumda pasifizm, bir savaşta yaşamak istemeyen insanların silahsızlandırılmasıdır. Bu durumda, barışın hüküm sürdüğü ve insanların hiçbir şey için savaşmaya eğilimli olmadığı her devletin, bir ordu ve mühimmatı koruma fırsatından vazgeçmesi gerektiği varsayılmaktadır. Ayrıca tüm askeri hazırlıkların ve eğitimin kaldırılması anlamına da gelir.

İkinci durumda, pasifizm, savaşın ahlak ve insan haklarının tüm delikleri tarafından kınandığı felsefi bir eğilimdir. Örnek olarak, ölü insanların sayısını, tarihi ve kültürel öneme sahip binaları tahrip eden, yıkılan anıtları gösteren özetler verilmiştir. Pasifistler ayrıca kesinlikle kan, acı ve ölümün eşlik ettiği herhangi bir savaşın acımasız doğasına da dikkat ederler.

Image

Toplumun modern sorunları

Bununla birlikte, tüm standartlara göre, dünyamız henüz bu tür olaylardan kaçınmanın mümkün olduğu uyum ve denge durumuna ulaşmamıştır. Bir orduyu kaybettikten sonra, barışı seven herhangi bir devlet, ona hemen saldıracak ve onu parçalara ayıracak, onu din, gelenekler ve kültürel mirastan mahrum edecek başkaları için bir yem olacak. Buna karşılık, pasifizmin ikinci klişesi için de aynı şey söylenebilir. Savaş barbarlığını düşünürsek, otomatik olarak devletin bakımı altında olanları korumak için verilen şikayet ve yenilgilerin intikamını alma hakkımızı kaybederiz.

Modern yaşam prensiplerine dayanarak, pasifizmin bir kişinin duygularını tamamen baskılayarak veya dünyadaki tüm insanları tek bir inanca, ortak geleneklere ve kurallara çevirerek elde edilebilecek bir ütopya olduğu söylenebilir. Hiçbiri gerçek görünmüyor, çünkü her birey kendi geleneklerini savunacak, vatanını savunacak ve hem silahları hem de duygularını ve duygularını buna uygulayacak.

Image