kültür

Kültürün özü: temel yaklaşımlar

Kültürün özü: temel yaklaşımlar
Kültürün özü: temel yaklaşımlar
Anonim

Kültür, her şeyden önce, bir becerinin belirli bir mükemmellik seviyesi, değeridir. Bu, insanlık tarafından gelişim sürecinde yaratılan ideal nesnelerin bir kombinasyonudur. Kültür açısından, sadece pratik önemi değil, aynı zamanda dünyayı renklendirmenin özel değeri olan herhangi bir nesne veya süreç de düşünülebilir.

Kültürün özü insanın yaratıcı faaliyetinde yatar. Sonuçta, bu dünyayı tanır, nesnel bilgi alır ve bu bilginin çeşitliliğindeki ana rol sanat ve bilim tarafından oynanır.

Kültür kavramı ve özü çeşitli kavramlarda ele alınmaktadır. Örneğin, sosyo-niteliksel kavram onu ​​insan toplumunun ayrılmaz bir parçası olarak görür. Bu anlayışta kültür, insanın kendisi tarafından yaratılan tüm fenomenleri kapsar. Ve ayrıca insan zihninin yardımıyla yaratılan her şey. Buna göre, manevi ve maddi olarak ayrılabilir.

Antroposentrik kavram açısından kültürün özü etik standartlardır. Çerçevesinde maddi ve manevi üretim ikincil bir rol oynamaktadır. Ve dünya görüşü inançları, doğrudan bir insanı ön plana çıkaran estetik zevkler. Bu kavramın ışığında şiddet, kılıç, bomba ve benzeri fenomenler kültür karşıtı unsurlardır ve var olamazlar.

Aşkın kavram, kültürün özünü süper sosyal bir fenomen olarak tanımlar. Aynı zamanda, ya tarihsel olaylar ya da kişisel temsillerle sınırlandırılamaz. Bütün fenomenler geçtiği için kültür aşkın bir şey olarak tanımlanır. Özellikle, dünya dinleri, teknoloji ve bilim ve sanat bağımsızdır. Bu kavram çerçevesinde değerler sonsuzluk içinde yaşar ve hiçbir şekilde zaman ve mekan ile ilişkilendirilemez.

Kültürün özü sadece müzelerde ve arşivlerde değil, insanda da yatmaktadır. Sonuçta, bir birey kültürden ayrı yaşayamaz. Kültürde ve prizmasıyla, bir kişi doğanın ortaya koyduğu potansiyeli tam olarak gerçekleştirebilir ve kullanabilir.

Ayrıca, kültürün özünü tartışırken, siyasi kültür kavramına dikkat etmeye değer. Bu kavram, 20. yüzyılın ortalarında, özü her durumda politik süreçlerin doğrudan kültür ve siyasetle ilgili uzun biçimli iç yasalara tabi olduğu gerçeğinde yatan bir kavramda şekillendi.

Siyasi kültürün özü, ulusal ve sosyo-politik topluluk, tüm siyasi yaşam hakkında ve ayrıca işleyiş kural ve yasaları hakkında bir dizi fikri temsil etmesidir.

Bu kavram iki ana yönde ele alınmaktadır. Birincisi, siyasal kültürün siyasal bilinç alanı ile sınırlı olduğu ve bir kişinin siyasete öznel bir tutumu olarak kabul edildiği anlayışında, öznellikçi veya davranışçı bir tanesidir.

İkinci yön, siyasal kültürü sadece yönelim ve inançlar sistemi ile bağlantılı olarak değil, aynı zamanda siyasi faaliyetlerle yakın bağlantısını inceleyen nesnelci yöntendir.

Siyasi kültürün bileşenlerine gelince, şunları içerir:

- siyasi tutumlar, özellikle duygusal ve duygusal yönleri;

- siyasal sisteme yönelik dünya görüşü inançları, tutumları ve yönelimleri, bunlar arasında siyaset bilgisi;

- belirli bir toplumda tanınan politik davranış örnekleri.

Kültür çok karmaşık ve çok yönlü bir olgudur, bu nedenle çalışması oldukça zahmetli ve özenli bir süreçtir.