"Pasifizm" kavramı Latince pasifik kelimesinden (pasifleşme, barış yapma) gelir. Bu hareketin temsilcileri çeşitli askeri çatışmaları kınadılar ve her türlü sınıf veya siyasi mücadeleye karşı çıkıyorlar. Hem ülke düzeyinde hem de insanlar arasındaki ilişkilerde herhangi bir çekişmenin yapıcı diyalog yoluyla barış içinde çözülmesi gerektiğine inanılmaktadır.
Pasifist kimdir? Bu hareketin her temsilcisi toplumda barışçıl yaşamı teşvik eden bir kişidir. Fakat yirminci yüzyılın şafağında, kitleler arasında komünizm fikirlerinin aktif olarak tanıtımı sırasında, pasifizm devrimin liderleri tarafından kınandı. Komünizm fikri, işçilerin askeri mücadelesini halkın zengin kesimlerine (burjuvazi) karşı yaydığı için, tam da onun herhangi bir sınıftaki insanlara karşı barışçıl tutumu ve liberal tutumu yüzünden. Rusya'da iktidarın devrimcilerin eline geçmesinden sonra her pasifiste zulmedildi. Barışı koruma kelimesinin anlamı temelde yerleşik siyasi sisteme uymuyordu.
Böyle bir pasifistin kim olduğu ile ilgili bir soru ortaya çıkaran ilk kişi, Büyük Britanya sakinleriydi. 19. yüzyılın sonunda bu ülkede bu hareket oluştu ve yayılmaya başladı. Hemen hemen ABD'de pasifist örgütler ortaya çıktı. Sonra Avrupa ülkelerinin dağılımı geldi.
XX yüzyılda, hareketin eylemcileri, her türlü savaşı yasaklamak ve nükleer güçlerin tamamen silahsızlandırılması için düzenleme önerisiyle tekrar tekrar konuşmalar yaptılar. Bunun yerine, uluslararası tahkim mahkemelerinin organize edilmesi ve yardımlarıyla devlet düzeyindeki tüm anlaşmazlıkların çözümü önerildi.
Bugün, böyle bir pasifistin kim olduğu sorusu, çok az insan ortaya çıkıyor. Çünkü örgütün propaganda faaliyetleri şimdiden dünya çapında yerleşmiş durumda. Pasifistler genellikle askeri çatışmaların barışçıl yollardan çözülmesi için kitlesel mitingler düzenlediler. Buna ek olarak, görüşlerini kanıtlamaya çalışan politikacılarla sonsuz anlaşmazlıklar yürütüyorlar.
Ancak siyasi çatışmaları çözme fırsatı olarak askeri yöntemi sınırlamak veya tamamen ortadan kaldırmak çok zor bir iştir. Çoğu dünya siyasetçisi ironik bir şekilde pasifistlere bakar ve yaşam hakkındaki görüşlerini makul bulmaz. Şu ya da bu şekilde, hareket şimdiye kadar faaliyetleri ile ciddi sonuçlar elde edemedi.
Dini alanda pasifistin kim olduğu da bilinmektedir. Katolikler ve Ortodoks Hıristiyanlar, örneğin devleti istiladan korumak gibi belirli silahlı mücadeleleri onaylarken, Protestanlar kategorik olarak savaşlara karşıdır.
Bu din her durumda silah kullanımını reddetmektedir. Her Protestan bir pasifisttir. Amerika Birleşik Devletleri'nde Protestanlık en çok din olarak gelişmiştir. Sonuç olarak, pasifist konuşma ve gösteriler orada daha sık gerçekleşir. Ama Avrupa'da birçoğu var. BDT'de hareketin takipçileri var, ancak Ortodoks Hıristiyanlık ve İslam hüküm sürdüğü için zayıf bir şekilde gelişti.
Dindeki pasifizm sorununa gelince, onun idealleri yalnızca Protestanlığın dalları olduğunu iddia ediyor. Bunlar Vaftiz, Metodizm, Anglikanizm, Kalvinizm ve diğerleri. Kutsal yazıları yorumlamalarında, ibadet yollarında birbirlerinden farklıdırlar, ancak ortak bir çekirdek - pasifizm tarafından bir araya getirilirler.
