doğa

Bilinmeyen Alan: Ay'da Yaşam

Bilinmeyen Alan: Ay'da Yaşam
Bilinmeyen Alan: Ay'da Yaşam
Anonim

Ay'da yaşam olup olmadığı sorusuna ilk cevap, seçkin gökbilimci Carl Sagan tarafından denendi. 1960'ların başında, özel aletlerin ifadesine dayanarak, ayın bağırsaklarında etkileyici mağaralar olduğu sonucuna vardı. Aydaki yaşam oldukça gerçek görünüyordu, bu mağaraların mikro iklimi incelendikten sonra, bilim adamları içlerinde yaşam için tüm uygun koşulların olduğu sonucuna vardılar. Astronota göre, bazılarının hacmi 100 kübik kilometreye eşit. Birkaç yıl sonra, Sovyet bilim adamları M. Vasin ve A. Shcherbakov, Ay'ın içinde büyük bir boşluğa sahip bir tür uzay gemisi olduğunu varsaydılar.

Image

İlginç bir şekilde, Apollo'nun uçuşları da aydaki hayatın kurgu olmadığını düşündürdü. Eski bir NASA uzay irtibat subayı Maurice Chatelene'e göre, Apollo özel bir nükleer yük ile donatılmıştı, bunun yardımıyla yapay bir ay depremine neden olması planlanmıştı. Patlamadan sonra bilim adamlarının ay altyapısını gözlemleyecekleri ve verileri özel sismograflar kullanarak işleyecekleri varsayılmıştır. Bununla birlikte, Apollo asla görevini yerine getirmeye mahkum değildi: kokpitteki oksijen silindirlerinden birinin gizemli bir patlaması gemiyi tahrip etti ve nükleer deney başarısız oldu.

Image

Ay'da yaşamın bir başka kanıtı, eski astronomların haritalarında Dünya'nın uydusu hakkında tek bir kayıt olmaması olabilir. Eski Mayalar ayrıca “yeni güneşten” inen tanrıları da tasvir ediyorlardı. Ve 1969'da başka bir deney yapıldı: boş drone yakıt tankları ayın yüzeyine düşürüldü. Sismograflardan alınan bilgilerin işlenmesi sonucunda, gökbilimciler bir derinlikte 70 kilometre kalınlığında bir yumurta kabuğunu belirsiz bir şekilde anımsatan bir şey olduğu sonucuna vardılar. Analize göre, bu "kabuğun" bileşiminin nikel, berilyum, demir, tungsten ve diğer metalleri içerdiği bulunmuştur. Görünüşe göre, böyle bir kabuk sadece yapay bir kökene sahip olabilir.

Image

Biyolojik açıdan bakıldığında, aydaki akıllı yaşam gerçekten imkansızdır. Ve bu şaşırtıcı değil: ayın güneşli tarafı + 120ºC'ye kadar ısınırken, gölge tarafı -160ºС'ye kadar soğur. Ek olarak, ayda canlı organizmaları muazzam bir sıcaklık farkından koruyabilecek bir atmosfer yoktur. Ve uydunun etrafındaki bir tür gaz perdesine tam bir atmosfer denemez.

Ayrıca, ayın yüzeyi on binlerce kraterle noktalı. İlk bakışta, şekilsiz ve hareketsiz görünüyorlar. Ancak akademide “hareketli yüzey olgusu” benimsenmiştir. Bu, kraterlerin çaplarının kararsız olduğu anlamına gelir: birkaç gün içinde kraterin çapı büyüyebilir ve küçük olanlar genellikle tamamen kaybolur. Ayın neredeyse tüm yüzeyinin bu şekilde hareket ettiği söylenebilir: kraterler tamamen kaybolur veya yeniden ortaya çıkar. “Hareket olgusu” kuşkusuz bize Ay'daki yaşamın hala mevcut olduğunu, fakat “yaşam” kelimesinin dünyevi tanımında olmadığını söyler.